Karaciğer Hastalıkları Karaciğer hastalıkları vücudun tamamında ciddi etkilere sebep olabilir ve bu nedenle mutlaka ciddiye alınmalıdır. Ancak karaciğer hastalıkları genellikle belirli bir süreç geçtikten sonra fark edilmektedir. Bunun sebebi, karaciğerin acı ve ağrı duyusu olmadan uyarı vermemesidir. Bu nedenle belirtiler genellikle kronik halsizlik ya da stres dolayısıyla olduğu düşünülür. Karaciğer hastalıklarının verdiği belirtiler safra kesesi hastalıklarının verdiği belirtilere benzerlik gösterebilir. Bu belirtiler arasında şunlar yer alır:
Bu belirtilerin olduğu kişiler önlem olarak karaciğer değerlerini ölçtürmeli ve karaciğer hastalıkları açısından değerlendirilmelidir. Karaciğer Hastalıklarının Oluşması İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
Hepatit Akut Hepatit: Bu, hepatitin başlangıç aşamasında olduğunu gösterir. Karaciğer hücresinde hasara ve tahribata neden olan oldukça yaygın görülen karaciğer enflamasyonudur. Bunun sebepleri ise viral hepatit A, B, C, D, E gibi virüs enfeksiyonları, ilaçlarda doz aşımı ve kimyasal maddelere maruz kalma gibi etkenlerdir. Bu hastalıklar genellikle grip benzeri belirtilerle başlar. Bunlar arasında bulantı, sarılık, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, karında hassasiyet, kaşıntılı ürtiker gibi belirtiler oluşur. Tanı, laboratuvar testleri ve karaciğer fonksiyon testleriyle konulur. Hafif olgularda hastalık kendiliğinden iyileşme gösterebilir, şiddetli olanlarda hastaların hastanede gözlem altında tutulması gerekebilir. Hastalar hepatit B ve C enfeksiyonu geçirdiklerinde bunun kronik taşıyıcısı haline gelebilirler. Kronik Hepatit: Bu, hepatitin 6 aydan fazla sürdüğü durumlardır. Hastaların karaciğerinde oluşan hasar arttıkça akut hepatiti atlatamazlar ve kronik bir durum meydana gelebilir. Belirtilerin altı aydan fazla, hatta yıllarca devam ettiği kronik hepatit hastaları vardır. Bu hastalıklar alkol kullanımına bağlı, karaciğer hücrelerinde siroza yol açan agresif enflamasyonlar ya da siroza yol açmayan hafif kronik enflamasyonlarda gelişebilir. Kronik hepatite neden olan sebepler arasında:
Rahatsızlığın belirtileri genellikle hafiftir. Karaciğerdeki hasar sürse de progresyon yavaş olur. Bazılarında belirtiler olmazken, bazı kişilerde iştahsızlık, sarılık, karında ağrı, dalak büyümesi gibi belirtiler gözlenir. Teşhis için laboratuvar testleri, karaciğer fonksiyon testleri ve karaciğer biyopsisi yapılabilir. Tedavide karaciğer hasarını engelleme ve belirtilerin azaltılmasına çalışılır. Bu tedavi uygulanırken hastaların bazı ilaçları ve alkolü bırakması iyileşmeye yardımcı olur. NASH (Alkole Bağlı Olmayan Karaciğer Yağlanması): Bu rahatsızlıkta karaciğer değerlerinin yükselmesi, ultrason tetkikinde yağlı karaciğer görünümü, iltihaplı karaciğer hücrelerinin olması hastalığın teşhisine yardımcı olur. ASH (Alkole Bağlı Karaciğer Yağlanması): Bu rahatsızlık, alkolü fazla oranda sürekli şekilde kullanan kişilerde görülür. PBC Hastalığı: Kanda antimitokondriyal antikor değerlerinin yükselmesi PBC işareti kabul edilir. Karaciğer fonksiyon testleriyle tanı koyulabilir. PSC Hastalığı: Bunun tanısı için belli bir kan değeri bulunmamaktadır. Tanı için karaciğer içinde ve dışında bulunan safra yollarının muayene edilmesi gerekir. Karaciğer hastalıkları, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle belirtiler fark edildiğinde uzman bir doktora başvurulmalıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve düzenli sağlık kontrolleri yapmak, karaciğer sağlığını korumada önemli adımlardır. |
Tayı
25 Temmuz 2024 PerşembeKaraciğer hastalıklarının belirtilerini yaşayan biri olarak, bu belirtilerin safra kesesi hastalıklarıyla benzerlik göstermesi normal mi? Özellikle kronik halsizlik ve karnın üst sağ tarafında baskı oluşması gibi belirtiler beni endişelendirmeli mi?
Cevap yazAdmin
25 Temmuz 2024 PerşembeMerhaba Tayı,
Karaciğer ve safra kesesi hastalıkları bazı belirtiler sayesinde birbirine benzerlik gösterebilir. Özellikle kronik halsizlik ve karnın üst sağ tarafında baskı hissi, her iki organın da sorun yaşadığında ortaya çıkabilen belirtilerdir. Bu belirtiler, ciddi bir durumun habercisi olabileceği için kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Bir uzmana başvurarak gerekli testleri yaptırmanı tavsiye ederim. Bu şekilde, hem endişelerini giderebilir hem de gerekli tedaviye başlamak için bir adım atabilirsin. Sağlıklı günler dilerim.