Karaciğer ağrısı, karaciğerde oluşabilecek sağlık sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkabilen etkilerden biridir. Karaciğer ağrısı çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir, bu nedenle ağrıya yol açan nedenin kesin olarak tespit edilmesi gereklidir.

Karaciğer yapısal olarak sinir sistemi hücrelerini yüzeye yakın olacak şekilde barındırır. Sinir hücrelerinin yüzeye yakın olmasına bağlı olarak organda meydana gelen ağrı, ciddi boyutlara ulaşmadığı sürece kişi tarafından hissedilmez. Karaciğer ağrısının kolay kolay hissedilir seviyelere ulaşmamasının bir diğer nedeni de karaciğerin yapısal olarak kendini yenileyebilme kapasitesine sahip olması ve depo olarak işlev görebilmesidir. Ancak, karaciğer kendisini yenileyebiliyor diye düşünerek ağrıyı ihmal etmek, gereken tedavi sürecinin gecikmesine yol açabilir. Bu durumda ağrı şiddetlenebilir ve sonuçta karaciğer fonksiyonlarını kaybedebilir.

Örneğin, karaciğer ağrısına yol açan alkol, iltihaplanma ya da sıvı birikmesine bağlı olarak karaciğerin üçte birlik kısmının zarar görmüş olabileceğini bilmek önemlidir. Karaciğer, kendi kendini onarabilme kapasitesi sayesinde, üçte ikisi zarar görse bile uygun tedaviler uygulandığında yenilenme olabilmekte ve ağrıya yol açan etkenler giderilebilmektedir. Karaciğer ağrısı hemen hemen hiç belli olmayabilir çünkü karaciğerde ağrı hissi oluşturacak sinir uçları bulunmamaktadır. Ancak, karaciğer zarı gerildiğinde ya da sıvı birikimi aniden arttığında ağrı hissi oluşur. Peki, o zaman karaciğer ağrısı hissedilir boyutlara ulaşmadan ters giden bazı şeylerin olduğu nasıl anlaşılabilir?

Karaciğer ağrısı oluşumundan önce bazı belirtilere dikkat edilmelidir çünkü karaciğerde sorun olup olmadığı bu belirtilere bakılarak tespit edilebilir. Adı geçen belirtiler şunlardır:

Yukarıda verilen belirtiler, karaciğer ağrısı oluşumundan önce hastalar tarafından en çok şikâyet edilen konuların başında gelir. Eğer karaciğer ağrısına yol açan neden karaciğer yetmezliği aşamasına ulaşmışsa o zaman:

Tıbbi olarak karaciğer ağrısına yol açan etkenlerin tespit edilmesi için SGOT, SGPT, GGT, kanda ve idrarda bilirubin seviyelerini belirleyen testler uygulanır. Ayrıca kandaki protein seviyesini belirleyen testler yapılır. Karaciğer ağrısına yol açan etken hala tam olarak belirlenemezse, karaciğer biyopsisi uygulanabilir.

Sonuç olarak, karaciğer ağrısı hafife alınmaması gereken bir durumdur. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle karaciğerin kendini yenileme kapasitesi desteklenebilir ve ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebilir.